31 Ekim 2011 Pazartesi

İtiraf Etmek Gerekirse ...


Bu aralar bloğuma yazı yazmak içimden gelmiyor.Her zaman içtenlikten yanayım.Ancak bu aralar içinde bulunduğum ruh halinden ötürü yazılarımın içtenlik taşımayacağından eminim.Buraya her zaman içten duygularımı gerçek yaşantımdan kareler aktarmak en başından beri vazgeçilmez kuralım...Hoş blogsferde içtenlik yerine al gülüm ver gülüm sahneleri ve reklamlar revaşta olsada...
Şu sıralar her şeye sırtımı dönmüş vaziyetteyim.Bir süre tek başıma kalmak,iç sesimi dinlemek ve arınmak istiyorum.Günlük hayat ve mecburiyetler aynı şekilde devam edecek olsada benim belirleyeceğim yaşama dair her şeyin tarafımdan stop düğmesine basılmıştır bugün.Neden bugün demeyin,inanır mısınız yazının fotoğrafını bile günler öncesinden yükleyip taslaklarda bekletmeteydim...Bende durumlar böyle.Umarım en kısa sürede eski moduma girip aranızda yer alırım :(

Sevgiler...

28 Ekim 2011 Cuma

Cumhuriyetimizin 88.Yılı Kutlu Olsun !


Şu sıralar ülkecek Atamızın izinden gittiğimiz söylenemez,zorluklarla bize armağan ettiği cumhuriyet ve kutsal bayrağımız altında ırkçılık,nefret,ayrımcılıklar gün yüzüne çıktı...Zorluklarda kenetlenmek yerine kendi kendimizi yiyip bitiriyoruz.Üst üste gelen felaketler sonucu hassaslaştık evet ama 'onlar bizim askerlerimizi acımadan şehit ederken biz neden onlara yardım edecekmişiz !? , % 94üne acımıyorum geriye kalan %6'sına Allah rahmet eylesin,toprakta kabullenemedi 24 şehidimizi sarsıldı ' gibi düşünen çok insan var.Sıcacık evimde olduğum halde kimi zaman üşüyorum ve aklıma ordaki masum insanlar geliyor.İçimizde bu acıma duygusu olmazsa vatan düşmanı kalleşlerden ne farkımız kalır ? Biz kendi milletimizle böyle birbirimizi yediğimiz sürece onlar daha çok canımızı yakmaz mı,güçsüzlüğümüzü fırsat bilmez mi ?
Canım Atam şimdi uyansa gördüklerine dayanamaz tekrar döner Anıtkabir'e,net...Cumhuriyetimizi kurmuş,zorluklarla,bundan 88 yıl önceki yaşam şartlarıyla tüm dünyaya Türk'lüğün gücünü göstermiş,bu günleri görmemize neden olmuş.Tüm bunların bir an önce sona ermesi ve Cumhuriyetimizin,bayrağımızın altında barış dolu günler görmemizi diliyorum.Gözleri kör,bilinçsiz insanları yok etsin gücümüz,bizi değil...
Ulusal Egemenlik ve Barış Bayramı'mız kutlu olsun
Ne Mutlu Türküm Diyene !!!


p.s : Törenler iptal edilmiş ama duyarlı vatandaşlarımızın düzenlemesiyle bu akşam Kadıköy-Bağdat Caddesi'nde saat 19.00'da Suadiye Işıklar yürüyüş gerçekleştirecekler.Bilgilerinize...

''1937 Atatürk çok hasta;doktorlar 'gitmeniz intihar' diyor ama o 'hayır' diyor.'Halkın morali bozulur,kutlamalar olacak ve ben gideceğim ! ' Cumhuriyet bayramı törensiz olmaz !!! ...

25 Ekim 2011 Salı

Bu Aralar Ezginin Günlüğü

Ülkece zor günler geçiriyoruz.En son şehitlerimizin anısına yazmama kararı almıştım.Sonra Van depremini öğrendik ne yazık ki...Çok derinlere girmek istemiyorum sadece ölen masum kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Bu aralar işler yoğun.Bölümde yapılanmalar olduğundan raporlar falan filan eskiye göre yoğunum.Zaten olan son olaylardan sonrada yazma isteğim yoktu yalan söyleyemeyeceğim...Kış kendini hissettiriyor yavaş yavaş.Artık kombin postları yapmadığımıda farkettim.Hepsi yazın ihtişamı ve işlerin az olduğu günlerde anı olarak kaldı :) Şimdi çıkıp fotoğraf çekecek havada fırsatta yok.O zaman antiparantez yaz bir an önce gelsin evren duy sesimi !
Onun dışında evde uğraştığım DIY projeleri var.Eğer içime sinerse paylaşacağım sizlerle.
Yazmayalı hayatımda belkide bir kez karşıma çıkacak bir fırsat oldu.Aslında bilenler bu konuyu kıyısından köşesinden biraz biliyor.Özellikle bu konuda benimle oturup kritik yapan çok sevgili ablam Noni ve canım arkadaşım Nana'ma burdan kocaman teşekkür ediyorum.Bu yaz girdiğim Dgs sınavının yerleştirmelerinde Kıbrıs Girne Amerikan Üniversite'si Pazarlama bölümünü % 100 burslu kazandım.Başta çok sevindim ama iş ciddiye binince olumsuz şartlar daha ağır bastı ve ben kayıt olmadım.Hayırlısı umarım bu olur benim için keşke demem umarım.Yıllar sonra keşke diyeceğim ihtimali ağır bassada...
Bende durumlar böyle arkadaşlar.Bu kasvetli günlerin ardından bu şarkı iyi gider...Hepinizi seviyorum.

Hoşçakalın...

20 Ekim 2011 Perşembe

YASTAYIZ...

Yayına ara verilmiştir...

17 Ekim 2011 Pazartesi

Girne Amerikan Üniversitesi hakkında bilgisi olanlar acil yardımmm ?

Arkadaşlar Kıbrısta üni ve Girne Amerikan Üniversitesi hakkında bilgisi olanlar var mı ? Kira,öğrenciyken çalışma imkanı vs görüşlerinizi acilen bekliyorummmmm

Çekilişş Varrr :)

Sevgili mkblconcept'in çekilişine buradan katılın ve güzel armağanını kazanma fırsatını yakalayınn ;)

Yorumlara Cevap Vermek Bloggerlığın Önemli Kuralıdır. -Bence...


Herkese iyi haftalar arkadaşlarrr.Bugün epeydir aklımda olan bir postu yapmak için tıkladım yeni kayıt butonunu...Herkes kendince birilerini takip ediyor,takip ettikleri başkalarını...Bu döngü böyle sürüp gidiyor.Yanlız benim bu döngüde önem verdiğim verdiğim konu yapılan yorumlara verilen cevaplar.Ama çoğu blogcunun zahmet edip vermediği cevaplar...
En başından beri bu bloğu düzenli olmasada bir şekilde bu günlere getirmemin sebebi siz sevgili izleyicilerim ve görüşlerinizdir.Eminim çoğumuzda yapılan yorumlarla yüzlerde bir gülümseme,mutlu olma durumu söz konusudur bendede olduğu gibi.Sonuçta yorumlarla anlarsınız bloğunuzun potansiyelini,sizi izleyenlerin değerli görüşlerini.Ve bence tüm bu yorumlara cevap vermek bence büyük erdemdir.
Düşünüyorum her postuma mutlaka iyi-kötü,az-çok yorum yapılıyor.Kimisi bloğumu çok sevdiğinden,baştan sona okuduğundan bahsediyor,kimisi öneri yapıyor,kimisi kendi tecrübelerini dile getiriyor.Ben elimden geldiğince hepsine cevap vermeye çalışıyorum.Çok kez bloğuma baştan sona bakıp aylar öncesinde yorumuna cevap vermediğim birine cevap vermişimdir.Sonuçta o yorumlarda bahsettiğimiz bir şey hakkında sorusu olanlar oluyor,teşekkür etmemizi gerektirecek durumlar oluyor.Fakat ne yazık ki ben çook kez denediğim halde bazı bloglarda yorumuma cevap alamıyorum.Bu postu yapmama sebebiyet verdiklerine göre anlayın durumu...
Öyle değerli blog arkadaşlarım var ki yoruma cevap verip okumadığımı düşünüp twitter'dan,mailden ayrıyeten bir cevap daha veren ya da sayısız yorumuna oturup tek tek cevap veren...Bloggerlık demek sürekli post yapmak değildir.Bir bilgi verip çokça yorum almak değildir.Baştan sona seni okuyanlara hakkını vererek post yapmak,yorumları çokta olsa oturup tek tek cevap vermektir.Ben şahsen ayda yılda bir post yapıp,gelen yorumlara içtenlikle cevap veren blogları , sık post yapıp yorumları önemsemeyen bloglara göre daha çok sevip,takip ediyorum.Kendimde bu yakındığım konu hakkında oldukça dikkat etmeye çalışıyorum.Çünkü siz gerçekten değerlisiniz...
Ben mi çok takıp,önemsiyorum yoksa sizde böyle mi düşünüyorsunuz ???

İnsanlara verdiğiniz değerin fazlasıyla güzel sonuçlarını yaşayacağınız bir hafta dileğiyle,çok konuştu bu Ezginin Günlüğü :) Hoşçakalınnnn ...

15 Ekim 2011 Cumartesi

Ev Al , Komşu Alma !!!

Evet yanlış okumadınız.Boşverin komşuyu sizz...

Herşeyin 4 4 lük olmasını önemserim.Herkes önemser ama ben hayata geçmediği sürece çok mutsuz olurum.Mesela bunlardan biriside cumartesi-pazar ev içindeki huzurumdur.Güzel filmlerle 2 günümü geçirebilirim.Roman okuyarak 2 günümü geçirebilirim.Anladığınız üzere haftasonu basit şeylerle dinlenmek beni mutlu etmeye yetiyor.Ama ne kadar basit olursa olsun bu bir şarta bağlı.O da bizim oturduğumuz apartmanda pek mümkün olmayan SESSİZLİK !


Küçük kardeşim var ama uyarınca 5 yaşındaki çocuk bile daha sessiz olmak için çabalıyor.Yanlız gelin görün ki apartmanda öyle görgüsüzler varki şu an post yapmama sebep olduklarına göre düşünün nasıl sinir oluyorum !
Geçen sabah işe giderken alarm yerine alttakilerin kavga sesine uyandım.Sabahın köründe öyle bir bağrışma oldu ki neye uğradığımı şaşırdım.Pazar günü tek dinlenme günüm benim.Ama bizim apartmandaysanız bu çok mümkün olmaz.Kendini temizliğe adayanlar mı ararsınız,evde konser verenler mi ? Kavgalarını halka açık yapanlar mı ararsınız yoksa türk sanat müziğinin bokunu çıkarıp benide türk sanat müziğinden nefret ettirenler mi ?
 Alt çaprazımızda 2 çift gerizekalı oturuyor.Kendilerini ilk taşındıkları günden beri sevemedim.Görgüsüzler bir kere.Balkonda sigara içip izmaritleri geçenlere atan cinsten kalitesiz tipler.Tüm sabahlar haberleri kendilerinin kapısının önünden dinlemeniz mümkündür.Sanırım doktorların çare bulamadıkları bir sağırlıkları var.
Yine üst çaprazımızda temizlik manyağı bir abla var.Sürekli halı silkeler falan ama gelin görünki evinde temizlik yaptığına dair bir ışıltı görmeniz mümkün değildir.Bunlar sadece gürültü manasında beni rahatsız eden tipler.22 senedir bu apartmandayız,ben nelerini gördüm bir bilseniz...Merdivenden çıkışlarından,zile basmalarına kadar anlarım kim olduğunu.Kimisi merdivende maratona çıkmış gibi seker,kimisi zile evde oturanlar sağırmış gibi basar...basar... İki saat uyumaya çalıştım ama beynim dahada yorulmuş kalktım.
Allahım sen böyle aptal sesler üreten tüm görgüsüz insanlarada bir gün gürültü manyağı komşular ver yarabbim (Amin!)

Görgüsüzlük ne büyük bir cahillik ...Eminim bu yazımı okuyanların çoğunda ayy aynı bizim Fatma abla vb diye düşüneceğinden eminim,o yüzden yorumlarınızı bekliyorum :)

Sessiz,sakin güzel haftasonlarınız olsun :*)

14 Ekim 2011 Cuma

İstanbul Bugün...


Soğuk ve yağmurlu...
Sabah uyandığımda odanın içine dolan ( kışın genelde dolamayan ) ışıktan havanın nasıl olduğunu az çok tahmin ediyorum.Henüz rüzgar uğultusuyla uyandığım bir sabah olmadı ancak gri sabahlara çok kez uyandım bu aralar...Bu sabahta öyleydi.Bir kaç haftadır yüzünü gösteren yağmur bugün sıcaklığıda uzaklara götürmüş.Hava buz gibi.Hani inatla kışlık giyinmeme durumum söz konusu bile olamayacak bir soğuk :)


Çizmeler,montlar indi bu sabah raflardan ... Aklımda hala yazdan kalan kareler dönüp duruyor.Güneşlenirken ayy çok daraldım eve gidelim dediğim zamanlar için kendime kızıyorum şimdi , nankörüz canlarım başka açıklaması yok ...



Ama soğuklara inat tomurcukları bir bir açan bitanecik orkidem var :) Bebek gibi bakıyorum,tüyolarıda kaptım nasılsa artık tüm orkidelerin dilinden anlıyorum.



Sıkıcı havaya inat eğlenceli bir şeyler yapmaya çalışıyoruz kimi zaman :) Bu da benim objektifimden Eyfel,nası olmuş ? Bunuda Kuzey'e verelim assın odasına tatlım :D

Birgün fotolarla avunmak yerine gideriz belli mi olur ? :) Herkese çook güzel haftasonları diliyorum.Tam evde film izleme modu tadını çıkarın ;)

Her damlası ayrı renk ve güzelliklerle düşsün camınıza ...

13 Ekim 2011 Perşembe

Ezginin Top 5 i :)

Merhabalar arkadaşlar.Bugünkü post konumuz zaman zaman,alakasızca yada hayranlıktan,ruh haline göre yada alışkanlıktan dilinize dolanan şarkılar :) Evet bana zaman zaman değil çok sıkça oluyor bu.Geçmiş postlarımdada var bu konu.Şmdi sizlerlede paylaşmak istiyorum Top 5 imi :)
 Bu aralar dilime dolanan bir kaç şarkı var yine.İlki Selim Gülgören-Cennet.Ben bunu aylar öncesinde Ahmet Enes'ten dinliyordum.Geçenlerde tv de klibine ve değişik versiyonuna rastladım ve tekrar tekrar müptelası oldum :) Sözleri çook anlamlı.Yanlız Selim kardeşimizde hafiften Murat Boz kıvılcımları gördüm ben :) Videosu burada.Sizlerde bir bakın derim :) 
2. sırayı Tan&Serdar Ortaç-Benim Gibi Olmayacak alıyor.Zaten işin içinde Tan olunca akan sular duruyor.Tatlım benim tabi senin gibi olmazz :))
3.sırayı çıktığı günden beri zirve basamaklarını hızla tırmanan Ayşe Özyılmazel-Sabıkalı alıyorrrr :D Müziği ruhumu dinlendiriyor.Sakin ve güzel bir şarkı.
Eveet geldik 4.sıraya :) Ajda Pekkan-Arada Sırada listeminizin 4.sırasında :) Her şarkısını severek dinliyorum ama bu aralar bu parçası favorim :)
Listemizin 5 numarası ise bende hiççç yeri değişmeyecek olan Tarkan-İşim Olmaz.Çok seviyorum bu şarkıyı çok.Her dinlediğimde aynı hayranlığı uyandırıyor bende.Bu şarkıyı binlerce kez olduğu gibi yine aşkımcıma armağan ediyorum :)

Sizin Top 5'inizde kimler varr ?


12 Ekim 2011 Çarşamba

Makyaja Dair

Avon'a verdiğim siparişlerim bugün geldi.Siparişlerim dediğimde 2 tane ruj :) Hemen hemen her ürününü denedim bugüne kadar.Ama yanlızca rujlarından ve fondoteninden memnun kaldım.Gelen rujlar önceki ayın kataloğuna ait.Nude renkleri seviyorum rujlarda.Bu kez farklılık olsun diye koyu bir ton aldım nude pembe olanın yanında.

    Raisen Wine - G140711


               

Pink Sunrise - G200711


Pembe olana bayıldım.Çok tatlı bir rengi var :) Diğerinede umarım alışabilirim kullandıkça...Buaralar kullandıklaırmdan bir diğeride Pastel'in fondoteni.




Pastel Higt Performance Fondoten

Bu fondoteni tatil dönüşü bronzlaştığım için eski kullandığım açık renk kaldığı için kullanmaya başladım.Öncekine göre gayet etkili ve kalıcı olduğunu farkettim.Cilde kolayca uygulanıyor ve zamanla tortu haline gelmiyor çoğu gibi.Çok güzel bir pürüzsüzlük sağlıyor.Öneririm.Gelen kışla birlikte enerjim müthiş düşük şu günlerde :(
Benden şimdilik bu kadar,hoşçakalınnn


8 Ekim 2011 Cumartesi

Günün Sözü

Nette rastladım ve paylaşmak istedim.


"Daha iyileri var" diye birsey yok. Zaten daha iyileri yok. Belki gercekten "baskalari" var. Ama onun gibi kokan yok.
 
Ne doğru söylemişler...Doğru söze ne hacet...

Roman Önerisi / Alexandra Cavelius - Leyla

Sınavlar,tatiller bitince iş ve ev dışındaki uğraşlardan başka bir uğraşım kalmıyor çok fazla.Bende bunu fırsat bilip romanlara sarılıp resmen keyif yapıyorum.Çoğu zaman bir kitaba dalıp dışarda olanı biteni unutmak bana iyi geliyor.Kendimi çok fazla kaptırıp kafa dağıtıyorum :) Yine böyle bir zamanda 'Leyla' ya gözüm ilişti arkadaşımın masasında.Okunmayı bekliyordu aldım bende.Konusuna gelince ;

Bosnalı Bir Kızın Yüreğinizi Burkacak ve Tüylerinizi Ürpertecek Gerçek Hayat Öyküsü.

Bosnalı Leyla büyük bir kâbusu atlatmıştı: Bosna'daki toplama kampında geçirdiği iki yılı. Binlerce kadının travma geçirmesine neden olan savaşın karanlık ve baskıcı yüzünü anlatan bir kadın... Onun isyankâr öyküsü ve acıyla dolu dokunaklı kaderi...
"Bu kitabın kapağını açmadan önce, cehenneme açılan bir kapının eşiğinde olduğunuzu bilmelisiniz. İnsan denilen yaratığın bütün kötülüklerini sergiye çıkarttığı bir coğrafyaya, Balkanlara adım atacaksınız... Kadınların beden ve ruhlarının nasıl lime lime edildiğini okurken "insan uygarlığı" denilen barbarlıktan kaçıp, en vahşi hayvanların şefkatli uygarlığına sığınmak isteyeceksiniz."
-Sydsvenska Dagbladet.-

Bu kadar acı ve yürek burkucu bir kitap okumadım. Ağlayarak elimden bıraktığım kitaba her seferinde geri döndüm. Korkunç bir öyküydü. Bir zamanlar basın organlarında Yugoslavya'nın adıyla birlikte duyduğum 'etnik temizlik', 'toplama kampı', 'toplu tecavüz' gibi sözcüklerin ne anlattığını bu kitapla anladım.
-Allt om Böcker-

Balkanlarda neler olup bittiğini anlatan sarsıcı bir kitap. Leyla kendisinin ve başka kadınların yaşadıkları cehennemi haykırıyor... Bu kitabı sonuna kadar okuyup bitirmeden duramıyorsunuz.
-Svenska Dagbladet-

Eğer yetkim olsa her okula insanlık dersi diye bir ders koyar ve bu kitabı herkesin okumasını zorunlu kılardım.
-Dagens Nyheter-

Romanı çok beğendim.Çoğu yerde gözyaşlarıma hakim olamadım :( İnsanlara yapılan eziyetler ve savaş vicdanlı her insanın içini acıtır zaten...
Eğer bu aralar bir roman arayışınız varsa öneririm.Mutlaka okunması gereken bir eser bence.

Barış içinde,kadın haklarına saygı duyulan bir dünya dileğiyle...İyi hafta sonları arkadaşlar

7 Ekim 2011 Cuma

Habertürk'ü Boykot Ediyoruz !!!

Bugün nette bir çok yerde rastladım ve merak ettim bu kadar sinir bozucu ne yaptılar diye.Az önce bugün yayınlanan ilk sayfa haberini,fotoğrafını görünce şok geçirdim.Eş cinayetine kurban giden bir kadının ceseti ve o hali hiç bir şekilde kapatılmadan apaçık yayınlanmış !!! Bu kadar bilinçsizlik olur mu? Prim için bu kadar iğrençleşilebilir mi ? Bir kere bile almadım aslada almam Habertürk gazetesini.Yazık gerçekten ne yapacaklarını şaşırmışlar,bu şekilde bir yayın kanunlara aykırı değil mi ? Birisi çıkar ordan panpiş aptallıklarına devam eder.Birisi sırf prim için , küçücük bir çocuğun rahatlıkla o fotoğrafı göreceğini umursamadan o yayını yapar.Birisi tecavüze uğrayan kadın hikayesi uydurup dizi yapar.Birisi evlilik dışı hamile kalır,kitleler oturup onu izler.Birde +18 korku şiddet vs dangalaklıklarını koyar uyarı diye...Nasıl bir ülkede yaşıyoruz nereye gidiyoruz belli değil ! Keşke teknolojinin olmadığı taş devri bir döneme geri dönebilsek ! Teknoloji iyidir ama böyle bokunu çıkartmadıkları sürece...Sabah sabah nasıl sinirlendim sormayın....Offff

4 Ekim 2011 Salı

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü


Bugün bildiğiniz gibi Dünya Hayvanları Koruma Günü.Küçükken belirli günler ve haftalar kitabımda çok gereksiz gün olduğunu düşünsemde hayvanları koruma günü için hiç bir zaman böyle bir şey düşünmedim :)
Günümüzde hala yeterince önem verilmiyor hayvanlara.Dünya üstünde oldukça önem teşkil ettikleri bilinmiyor kitlelerce.Belki tepki gösterecek kimileriniz ama ben kurban bayramlarını hiç sevmem :( Hadi buna dinen tahammül ettik diyelim ya o süsleri için bir sürü canlıya kıyılıp yapılan kürkleri derileri kullananlara ne demeli ?! Böyle insanlara gerçekten kin doluyum...Her canlıya yaşam hakkı tanınan,onlarında bir cana sahip olduğunun bilincinde olan bir dünya diliyorum.Ben ki evdeki çiçekleri bile bebek gibi seven birisi olarak bugün bu postu yapmadan rahat edemezdim kuşkusuz...
Hoşçakalınnn :)

3 Ekim 2011 Pazartesi

Zamanın Ardından Bakan Bir Ezginin Günlüğü


Geçenlerde tarot baktırdım.Belki duymak istediklerimi duyarım umuduyla :) Doğru çıktı diye hava atcam ya en ufak ayrıntıyı kaçırmadan hayatta karşıma çıkan tüm eylemleri fala yoruyorum :) Neyse fazla uzatmadan alakası ne bu postla söyleyeyim.Falda çıkanlardan biriside benim sürekli geçmişi özleyen bir yanım olduğuydu.Direk doğruu diye atladım tabi :) Aslını soracak olursanız bugüne kadar gelirken yaşadığım şeyleri yaşadığımı düşünüyorumda gözümde büyüyor.Okul,iş,ilişkiler yani ömür geçerken her dün bana bugün nasıl yapmışım,vay be dedirtecek cinsten...Şimdilerde geleceğe dair ciddi planlarım varken aklımda bazen diyorum zaman geçsin biraz hızlı geçsin.Beklediklerimi düşününce daha çok yolum var diyorum.Ama düne,yaşananlara bakınca ne çabuk geçti diyorum.Sizlerede oluyor mu ? Bunun mantığı nedir bilmiyorum.Beklediğim zaman sanki hiç yaklaşmıyor ama geri dönünce yığınla yaşanmışlık...Olmayacak şeyleride istemiyorum :) Yine sinir oldum bak :P Evrene tekrar mesajımızı gönderiyoruz o zaman Manga'nın dediğinin aksine durmasın zaman :))
He özlediklerime gelince ben çok alakasız anlarda ilkokulda taktığım yakalığımı,çocukken babamın bana düzenli aldığı ama şimdi üretilmeyen sakızı,arka sokağımızda bir dairede oturan o da balkona çıktığında balkondan balkona evcilik oynadığımız şimdi nerde olduğuna dair hiç bir fikrimin olmadığı arkadaşımı özlüyorum.O yüzden bugünlerin kıymetini biliyorum.Ne de olsa bu ezginin günlüğü zamanın ardından bakan bir arkadaş :)

Tadını bol bol çıkaracağınız,yarın baktığınızda güzel anacağınız bir gün diliyorum.Şarkısıda bu olsun :)
Hoşçakalınnn :*)

1 Ekim 2011 Cumartesi

İyi Haftasonları


Yağmur gibi bereketli,bereketli ama sakin,yağarken sevgiliyle yürürkenki gibi güzel,üşütmeyen,huzur veren bir haftasonu diliyorum.Dışarısı yağmurluyken böyle bir dilek geldi aklıma :) Şarkısıda bu olsun.

Minikkuş'un deyişiyle - Ben çok severim hepinizi - :) Hoşçakalın...